top of page

Üçgenin alanı

İlkokulda, matematik dersinde öğretmen üçgenin alanını, çocuklara şu şekilde öğretmiş :
 
“Bir üçkenarlının alanı, onun yatayımı ile dikleşiminin vuruşumunun, ikiye bölümüdür.”
 
Çocuk bunu güzelce ezberlemiş.  Akşam babası evde sormuş :
 
- Bu gün okulda ne öğrendiniz?
- Matematik dersinde, bir üçkenarlının alanını öğrendik babacığım.
- Ya öyle mi, peki nasıl öğrendiniz?
- Bir üçkenarlının alanı, yatayımı ile dikleşiminin vuruşumunun, ikiye bölümüdür.
 
Bu tanımdan hiç bir şey anlayamayan baba :
 
- Yavrum, yanlış öğretmişler size galiba... Doğrusu:
 
“Bir üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir.” der.
 
O sırada, bir yandan gazetesini okuyan, bir yandan da torunuyla oğlunun konuşmasını dinleyen dede, dayanamayıp söze girmiş : 
 
- İkinizin de tanımı yanlış! 
 
“Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesiyle irtifaının hasıl-ı darpının nısfına müsavidir.”
 
 
 
Bir ülke halkının üç jenerasyonunun kullandığı dil arasında bu denli derin bir uçurum olursa, o ülkenin başarılı olması çok güçleşir.

 

2014 Sahip Akosman "Hayat Agacindan Dokulenler"

bottom of page