top of page

Asi serçe

Mevsim sonlarında, hemcinsleriyle birlikte uçup sıcak güney ülkelerine göç etmeğe alışık göçebe bir kuş, nedense bu sefer kışı olduğu yerde kalıp geçirmeğe karar verir.  Ancak, kış beklenenden de erken gelip soğuklar bastırınca, istemeyerek te olsa güneye doğru göç etmeğe karar verir.  
Üstün bir gayret ile kanat çırpmağa çalışıp havada yükseldikçe soğuk o kadar artar ki, kanatları buz tutmağa başlar, hareketsiz kalınca da, adeta donmuş bir halde bir çiftliğin otlağına düşer.
Masal bu ya, çiftlikteki ineklerden biri otlakta gezerken, donmuş ve bitap vaziyette yerde yatan kuşun üstüne pisler.  Zavallı kuş, “artık benim sonum geldi” diye düşünürken, üstüne yığılan sıcak tezek buz tutmuş kanatlarını ısıtır, bu sayede yeniden güçlenince de, ölümün eşiğinden döndüğünü düşünüp neşesini bulur ve keyifli keyifli ötmeğe başlar.
Tam bu sırada, civarda av arayan bir kedi, kuşun nağmelerini duyunca, zevkten bıyıklarını burup sesin geldiği yere koşar, pençesi ile tezeği karıştırır ve kedinin geldiğini fark bile edemeyen kuşu bir hamlede midesine indiriverir.
 
 
Bu masaldan algılanılacak öğütler:
1-. Üstünüze pisleyen her kişi, muhakkak düşmanınız değildir.
2-. Sizi pislikten çıkartan her kişi de, muhakkak dostunuz değildir.
3-. Ve daha da önemlisi,  bir tezek yığını altında kalmış olsanız dahi, gönlünüz sıcak, neşeniz de yerinde ise, çenenizi sımsıkı kapayıp sesinizi çıkartmayın….

 

2014 Sahip Akosman "Hayat Agacindan Dokulenler"

bottom of page